Dünyada en yaygın görülen vitamin eksikliği, D vitamini eksikliğidir.
D vitamini eksikliği damar sertliği, hipertansiyon, kalp duvarlarında kalınlaşma ve endotel disfonksiyonu gibi durumlarla ilişkili olup, kalp damar hastalığı sıklığı D vitamin eksikliği varlığında artar. Yine bağışıklık sisteminde, zayıflama da eksikliğin ilişkili olabileceği durumlar arasında. Düşük D vitamini düzeylerinin; anksiyete, panik atak, depresyon, otoimmun hastalıklar, alerjiye yatkınlık gibi durumlarla ilişkisi gösterilmiştir.
Vitamin D eksikliği açısından, risk grubunda olan kişiler
-Küçük çocuklar ve ergenler,
-İleri yaşlılar,
-Gebelik ve emzirme dönemi,
-Obezite
-Malabsorbsiyon (Bağırsak emilim bozuklukları),
-Bariatrik cerrahi (Obezite cerrahisi),
-Böbrek veya karaciğer hastalığı,
-Steroid kullanımı
Güneşe pek maruz kalmayan insanlar olarak hepimiz, dönem dönem D vitamini düzeyimize baktırmalıyız. Maalesef toplumda büyük oranda, eksik olduğunu gözlemlemekteyiz. Çünkü yetersiz güneşlenme ve güneş koruma kremlerinin yaygın kullanımı, D vitamini sentezini azaltıyor.
Avrupa Endokrinoloji Derneği D vitamini eksikliğini: 25(OH)D düzeylerinin 50 nmol/L’nin (20 ng/mL) altında olması olarak tanımlar
ancak en az 75 nmol/L’nin (30 ng/mL) üzerinde ve tercihen 100 ile 150 nmol/L (40–60 ng/mL) arasında olmasını önerir.
-Dönem dönem, D vitamini düzeyinizi kontrol ettirin. Eksiklik saptandığında, mutlaka hekiminizin önerdiği doz ve sürede, D vitamini takviyenizi kullanın.
. Ülkemizde D vitamini sentezi için güneşin ülkemize ulaştığı en uygun açı; Mayıs- Kasım ayları arasında saat 10.00-15.00 arasındadır. 15- 20 dakika kadar, diz ve dirsek altları güneşlenecek şekilde durulmalıdır. (Cam arkasından sentez engellenir)
Aşırı miktarda, D vitamini alınmasıyla meydana gelen kan kalsiyumunda yükselme (hiperkalsemi); böbrek taşı, hayatı tehdit eden ritim bozukluklarına neden olabileceğinden; hiperkalsemi riskini azaltmak için 100 ng/ml’lik bir güvenlik marjı tutulur. Bu nedenle, D vitamini düzeyi öğrenilmeden, gelişigüzel, uzun süre kullanımlardan kaçınılmalıdır.
D VİTAMİNİ TAKVİYESİ:
Yağda eriyen bir vitamin olduğundan öğünlerle tercihen sabah kahvaltısı ile beraber alınmasını öneririz. Takviyeye rağmen düzelmeyen değerler varsa Magnezyum açığı düşünülmelidir. Depolar doldurulduktan sonra idame tedaviye D3K2 formu ile devam etmemizdeki amaç ; K2 vitamini, D vitamini aracılığıyla kana emilen Kalsiyumu kemiklere yönlendirmektedir. D vitamini takviyesinin dozu; kişinin mevcut D vitamini düzeyine ve kilogramına göre hesaplanır.